8 Haziran 2020 Pazartesi

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici ile 'Gazetelik Etiği' Söyleşisi

Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan tarafından medya ombudsmanı olan Faruk Bildirici ile çevrim içi bir söyleşi gerçekleştirildi. Faruk Bildirici ile gazetecilik etiği hakkında konuşuldu.





 Prof. Dr. Süleyman İrvan: Okur temsilciliği sizin için ne anlama geliyor?

Faruk Bildirici: “Okur temsilciliği, okur ile gazete arasında bir köprü görevi görür”

Okur temsilciliği, okur ile gazete arasında sağlam bir köprü görevindedir. Bugün gelinen noktada hiç okur temsilcisi kalmadı. Gazete okura karşı gazetemiz denetleniyor. Bu denetleme gazetenin şeffaf olursa okurun gazeteye olan güvenini tazeler. Eğer okur ile gazete arasında oluşan bağ zarar görürse, okur gazeteden kopar. Biz hata  yaptığımda bunun bir hata olduğunu ve bir daha tekrarlanmayacağını okurlarımıza iletiyoruz. Böylece okurun bir şekilde güvenini tekrardan kazanmış olduk. Hatayı yapan gazeteciye yüklenmemek gerekir. Bence hiç bir gazeteci bilerek veya isteyerek hata yapmaz.

Faruk Bildirici: “Şirket haberciliği bu mesleğe ihanettir”

Bu tarz bir habercilik sistemi gazeteciliğe ihanettir.Biz gazeteci deyince gerçeğe sadakatten, gerçeği aktarmaktan söz ediyoruz. Bizler insanlara bilgi vermek ile
hükümlüyüz ancak şirket haberciliği şirketleri ve o şirketlerin ürününü almaya yönetme çabası içindeler.

Prof. Dr. Süleyman İrvan:“Gelecekte okur temsilcilerinin sayısı artacak”

2010 yılında sadece 4 adet okur temsilcisi vardı. Ben sayının gelecekte artacağını düşünüyorum. Şu anda bildiğimiz çoğu popüler gaztece okur temsilcilerine ya farklı görevler verdiler ya da okur temsilcileri görevlerini bıraktılar. Sizce okur temsilcisine ihtiyaç mı kalmadı? Neden böyle oldu?

Faruk Bildirici: “Okur temsilciliğini halkla ilişkiler gibi düşündüler”

İhtiyaç bitmesi gibi bir durum  söz konusu değil ama başka sorunlar ortaya çıktı. Bizlere sanki halka ilişkiler gibi davrandılar. Biz de gazete yönetimlerini eleştirince hem onlar hem de medya patronları bu konudan rahatsızlık duydu. Örneğin benim artık yazdığım haberdeki sözcüklere kadar mücadele ediyorlardı. Osman Müftüoğlu bir ton balığı reklamına çıktı. Çıktığında bu balığın ne kadar yararlı olduğunu söyledi. Kısa bir araştırma yaparak kendisinin suyun dip bölümünde bulunan balıkların yenilmemesi gerektiğini söylüyordu. Çünkü o balıklarda ağır metal tehlikesi vardır diyordu. Yaptığı reklam ve haber çelişir durumdaydı.

Faruk Bildirici:“Türkiye’de gazeteci kitaplarının çoğu subjektif oluyor”

Ombudsman olduğum dönemdeki yazılarımı 'Günahlarımızda Yıkandık' isimli kitabımda toplamıştım. Şimdi de olur temsilciliği sırasında yaşadığım olayları ve anıları bir kitapta toplayacağım.Türkiye’de gazeteci kitaplarının çoğu subjektif oluyor, sadece kendi açılarında olaylara bakabiliyorlar. Ben kitabımda kimin ismi geçiyorsa o kısmı göndererek görüşlerini alıyorum ve farklı bir görüşteyse bildirmeleri istiyorum.

Prof.Dr.Süleyman İrvan: Medya ombudsmanlığı yaptığınız süreçte 50 yazı yazdınız ve bu yazılar camiada genellikle dikkate alınıyor. Haber siteleri sizin bu yazılarınızı haberleştiriyor ama geleneksel medyakonuya uzak duruyorlar. Nedir bu uzaklığın sebebi?

Faruk Bildirici: “Benim  yazdığım yazıların bazıları yerini buluyor bazıları bulmuyor”

Daha önce 65 yaş üstündeki insanların değersizleştirildiği hakkında bir yazı yazdım ve hemen akabinde Sabah gazetesi virüs dönemindeki kısıtlamaların bu yaş kesimindeki insanlarda 'kırık kalp sendromu' oluşabileceğini yazdığı bir haber yayınladı.Geçtiğimiz günlerde de Adana'da sokağa çıkma yasağına uymayan Suriyeli bir genç polis tarafından vurulmuştu. Ben de diğer gazetelerin herhangi bir açıklama yapılmadan bu konu haberleştirmeleri üzerine bir yazıyı kaleme aldım. Daha sonra  gördük ki, çocuk kaçarken değil durduktan sonra birkaç metre öteden vurulmuş Benim  yazdığım yazıların bazıları yerini buluyor bazıları bulmuyor.

Faruk Bildirici: “Gazetecilik, güven işidir”

İçerikle örtüşemeyen ve  olmayan içeriği sunan haberler gazetecilik söz konusu değildir. Milliyet'in internet sitesi bir zamanlar çok okunuyordu. Şimdilerde ise okurun güvenini kaybettiler. Bir içeriğe farklı başlık atmak size birkaç gün reyting getirir. Daha sonra insanların güvenini kaydettiğiniz için 
reyting de kaybolup gider. Olay anlık bir şeyler kazanmak değil. Bu yaptığınız yüzünden güvenleri sarsıyorsunuz. Gazetecilik etiği nerede kaldı o zaman?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder