10 Nisan 2020 Cuma

Köşe yazarı Ümit Alan ile 'Gazetecilik ve Hakikat' Söyleşisi

Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan tarafından düzenlenen çevrim içi söyleşilerin arasına bir yenisi eklendi. Çevrim içi söyleşiye konuk olarak katılan Birgün Gazetesi köşe yazarı Ümit Alan, gazetecilik ve hakikat ilişkisi üzerine konuşuldu.



Söyleşi Süleyman İrvan’ın Ümit Alan'ın daha önce gerçekleştirilen Tedx Bodrum konuşmasının konusu olan “Hakikatin Bedeli” adlı konuşmasının üzerinde durmak istediğini söyleyerek söyleşiye başladı. Bu söyleşiye de konu olan Ümit Alan'ın Tedx Bodrum'daki Hakikatin Bedeli adlı konuşmasına aşağıdaki YouTube eklentisi üzerinden ulaşabilirsiniz.




Prof. Dr. Süleyman İrvan: “Gazetecilik doğruyu söyleme mesleğidir.” Sizce bu söz ne kadar doğru?

Ümit Alan:“Gazetecilik şu anda bulunduğu konuma kolay gelmedi

Gazetecilik,doğruyu söyleme hakikatin peşinde koşma mesleğidir fakat başlangıcında çok fazla bu kaygıyla başlamamıştır. Zaman içinde şartlar, koşullar ve insanların beklentileri gazeteciliği bu noktaya getirmiş. Tedx konuşmamda da söylemek istediğim hakikat bize bedelsiz şekilde gelmedi, gazetecilikte de bedelsiz bir şekilde norm olmadı.

Prof. Dr. Süleyman İrvan: “Doğruyu söylemek için önce doğrunun bulunup araştırılması gerek

Doğruyu söyleme mesleği ama bu doğruyu söylemek içinde öncelikle o doğrunun bulunması gerekiyor. Bu da araştırma yapmak gibi yollardan geçiyor. Bunun bir bedeli var bu bedeli kim ödüyorsa aslında biraz onun dediği oluyor denebilir mi?

Ümit Alan:“Gazetecilik ilk olarak kitleleri kendi istediği yöneten devlet adamlarının propaganda aleti olması için piyasaya sürüldü”  

Propaganda kaygısı gazeteciliği doğurmuştur. Türkiye’de ilk gazete Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Mısır’da kendi adına propaganda yapmasın diye çıkmıştır. 19.yüzyıl öncesinde Amerika gibi bazı ülkelerde çıkan gazeteler propaganda için yayınlamışlardır. Penny basın 90'ların son döneminde internet yaygınlaşana kadar aslında Penny gazetelerini herkes tarafından okunuyordu.

Prof. Dr. Süleyman İrvan:“Çok düşük fiyatlara gazete basma işini yapmak onu daha büyük kitlelere ulaştırdı 

Gazeteciliğin ana merkezi Avrupa ama Amerika bu işte zirve durumda. O dönemde 'Penny Press' denilen 1 penny (1 kuruş) karşılığında gazeteler satılıyordu. Bu gazetelerin ucuz olmasının sebebi daha çok kişiye ulaşmaktı.

Ümit Alan: “Türkiye'deki gazetecilik biraz olaylı gelişti” 

Diğer ülkedeki gazetecilik geleneğine kıyasla bizim geleneğimiz farklı. Çünkü çarpık bir gelenek söz konusu. Osmanlı’da yayımlanan ilk gazete resmi gazete (Takvim-i Vekayi).Dönemin padişahı olan 2.Mahmud'un batı düşkünlüğü ile bizim neden bir gazetemiz kaygısıyla çıkardığı bir gazete. Aslında ilk özel gazetenin de  (Ceride-i Havadis) hikayesi var. William Churchill adında bir İngiliz diplomat İstanbul'da şu anda 4.Levent diye bildiğimiz o yerde avlanır. Avlanma sırasında bir Türk çocuğunu yaralıyor ve bunun sonucunda Churcill tutuklanıyor. Bildiğiniz gibi o dönemde kapitülasyonlar dönemi bunu duyan İngilizler devreye giriyor. 'Bize sormadan nasıl vatandaşımızı tutuklarsınız' diye hesap soruyorlar. Güçsüz olan İmparatorluk, İngiltere'yi karşısına almamak için bazı tavizler verme yoluna gidiyor. Churchill'in isteklerinden biri de zeytinyağı izin belgesi çünkü Osmanlı toprağının dışarısına zeytinyağı çıkarmak için istiyor. bir özel gazete çıkarma izni alıyorlar. Diğer isteği de özel gazete çıkarma izni alıyorlar. İlk özel gazetemiz böyle bir olayla beraber çıkıyor ama gazeteyi yürütemiyor çünkü gazete talep eden insan yok.

Prof. Dr. Süleyman İrvan: “Siz bu salgın döneminde medyanın gidişatını nasıl buluyorsunuz?” 

Ümit Alan: “Medya insanları yeteri kadar uyarmıyor

Salgın  ilk çıktığı gün gibi ülkemize gelmediği için medya daha uyarıcı görevini üstlenebilirdi. Medya uzman diye uzmanlık alanı farklı olup ismi bilineni insanları seçti. Canan Karatay ve Oytun Erbaş gibi. Bunlar kam oyunu rahatlattı ve salgın olayı çok küçümsendi. İşin şaşırtıcı tarafı bu insanları hala ekranlarda görüyoruz. Amerika'da medya görevi yaptı deniliyor ama halk bu olayı umursamamış.

Ümit Alan: “Gazeteciliğin geleceğini daha parlak olacağını düşünüyorum”

Son olarak eklemek istediğim, ben gazetecilik tezimi gazetelerde çalışan kişilerin mutluluk seviyesi üzerine yaptım ve o zamanlar gazeteciler daha mutsuzdu. Bu sonucu görünce gazeteci olmaktan vazgeçmek üzereydim ve bunu sizler yapmayın. Gazetecilik mesleğinin geleceği daya iyimser görüyorum. Gençlerin haber sonrası gazeteciliğe de yönelmeliler. Çünkü'Haberi yazdıktan sonra ben dikkatleri nasıl haberimin üzerine çekebilirim?' olmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder